Yolcu Masalı

Yolcu Masalı

Yolcu Masalı

Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede, bir yolcu vardı. Bu yolcu, dünyayı dolaşmak ve yeni yerler görmek istiyordu. Ama yolculuk yapmak için çok az parası vardı. Bu yüzden, her gittiği yerde, kendine bir iş bulur ve bir süre çalışır, sonra yine yola çıkardı.

Bir gün, yolcu, büyük ve güzel bir şehre geldi. Şehrin adı İstanbul’du. Yolcu, şehrin sokaklarında dolaşırken, gözüne bir kitapçı çarptı. Kitapçıya girdi ve raflara baktı. Bir sürü kitap vardı: romanlar, şiirler, tarihler, masallar… Yolcu, masalları çok sevdiği için, masal bölümüne gitti ve eline bir kitap aldı.

Kitabın adı Binbir Gece Masalları idi. Yolcu, kitabın kapağını açtı ve ilk sayfayı okudu. Kitapta, bir kralın karısını aldatan bir kraliçe olduğu ve kralın da her gece yeni bir gelin alıp sabah öldürttüğü yazıyordu. Ama bir gün, kralın kardeşi olan Şehrazat adında bir kadın, krala gelin olmayı kabul etti. Şehrazat, krala her gece bir masal anlatmaya başladı. Masalın sonunu sabaha bıraktığı için de kral onu öldürmedi. Böylece Şehrazat, binbir gece boyunca krala masal anlattı ve onun kalbini kazandı.

Yolcu, kitabı çok beğendi ve satın almak istedi. Ama cebindeki parayla ancak yemek alabileceğini fark etti. Bu yüzden kitabı geri bıraktı ve kitapçının sahibine sordu:

  • Affedersiniz, burada çalışabilir miyim?

Kitapçının sahibi şaşırdı ve sordu:

  • Neden burada çalışmak istiyorsun?

Yolcu cevap verdi:

  • Çünkü kitapları çok seviyorum ve bu kitabı almak istiyorum.

Kitapçının sahibi gülümsedi ve dedi:

  • Peki, senin için bir işim var. Her gün buraya gelip bana bir masal anlatacaksın. Eğer masalın güzel olursa, sana para vereceğim. Ama eğer masalın kötü olursa, seni kovacağım.

Yolcu kabul etti ve ertesi gün işe başladı. Her gün kitapçının sahibine bir masal anlatmaya başladı. Masalları çok güzeldi: ejderhalar, periler, büyücüler, prensesler… Kitapçının sahibi de onu çok sevdi ve ona para verdi.

Böylece yolcu, binbir gece boyunca kitapçının sahibine masal anlattı ve onun dostu oldu. Sonunda da yeterli parayı biriktirdi ve Binbir Gece Masalları kitabını aldı. Ama kitabını almadan önce, kitapçının sahibine son bir masal daha anlattı. Bu masal da kendisinin masalıydı.

Yolcu dedi ki:

  • Benim masalım böyle bitti. Artık yola çıkma zamanım geldi. Ama seni unutmayacağım. Belki bir gün yine gelirim.

Kitapçının sahibi gözleri dolu dolu dedi ki:

  • Sen de beni unutma. Senin gibi bir dost bulmak zor. Belki bir gün yine görüşürüz.

Ve böylece yolcu, kitabını alarak vedalaştı ve yola çıktı. Ama nereye gittiğini kimse bilmiyordu. Belki başka bir şehre, belki başka bir ülkeye, belki de başka bir masala…

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski