Sultan Kız Masalı

Sultan Kız Masalı

Sultan Kızı Masalı

Bir zamanlar, çok uzak bir ülkede, güzel ve zeki bir sultan kızı yaşarmış. Adı Leyla imiş. Babası, onu çok severmiş ve ona her istediğini verirmiş. Masal Ama Leyla, sarayda sıkılırmış ve dış dünyayı görmek istermiş.

Bir gün, babasından izin alarak, saraydan gizlice çıkmış ve şehre gitmiş. Orada, renkli pazarları, eğlenceli sokakları ve neşeli insanları görmüş. Çok mutlu olmuş ve hayatın tadını çıkarmış.

Şehirde dolaşırken, bir de ne görsün? Bir kitapçı! Leyla, kitapları çok severmiş ve sarayda okuyacak yeni kitap bulamazmış. Hemen kitapçıya girmiş ve raflara bakmaya başlamış.

Kitapçının sahibi, onu görünce şaşırmış. Çünkü Leyla, çok güzel ve asil görünüyormuş. Ona yaklaşmış ve nazikçe sormuş:

  • Merhaba, hanımefendi. Size yardımcı olabilir miyim?

Leyla, ona gülümsemiş ve cevap vermiş:

  • Merhaba, efendim. Ben kitap arıyorum. Bana tavsiye edebileceğiniz bir kitap var mı?

Kitapçı, ona hayran kalmış ve düşünmüş:

  • Bu kız, sultan kızına benziyor. Acaba o mu? Eğer öyleyse, onunla konuşmak büyük bir şans.

Sonra, ona en sevdiği kitabı uzatmış ve demiş:

  • Bu kitabı size tavsiye ederim. Adı “Binbir Gece Masalları”. Bu kitapta, harika hikayeler anlatılıyor. Hem eğlendiriyor hem de öğretiyor.

Leyla, kitabı almış ve merakla açmış. İlk sayfada şöyle yazıyormuş:

“Bu kitapta anlatılan hikayeler, Şehrazad adında bir kadının anlattığı masallardır. Şehrazad, zalim bir kralın karısıdır. Kral, her gece yeni bir kadınla evlenir ve sabah onu öldürtür. Ama Şehrazad, ona her gece yeni bir masal anlatarak hayatta kalmayı başarır. Kral, masalların devamını merak ettiği için onu öldürmez. Böylece Şehrazad, binbir gece boyunca krala masal anlatır ve sonunda onun kalbini kazanır.”

Leyla, kitabın başlangıcını okuyunca çok etkilenmiş ve demiş:

  • Bu kitap çok ilginç görünüyor. Bunu almak istiyorum.

Kitapçı, sevinmiş ve demiş:

  • Tabii ki, hanımefendi. Bu kitap size çok yakışır.

Leyla, kitabın fiyatını sormuş ve cebinden para çıkarmış. Ama kitapçı, ona elini uzatmış ve demiş:

  • Hayır, hanımefendi. Bu kitabı size hediye ediyorum.

Leyla, şaşırmış ve teşekkür etmiş:

  • Ama neden? Sizin için zorluk olmaz mı?

Kitapçı, ona içtenlikle bakmış ve demiş:

  • Sizin gibi güzel ve zeki bir kızın okumasına engel olamam. Hem belki bir gün bana da bir masal anlatırsınız.

Leyla, onun sözlerine kızarmış ama hoşuna da gitmiş. Kitabı alarak tekrar teşekkür etmiş ve çıkmak üzere dönmüş.

Ama tam o sırada, saraydan gelen askerler gelmiş ve kitapçıyı tutuklamışlar. Meğer Leyla’nın babası, onun kaybolduğunu duyunca çok korkmuş ve askerleri onu aramaya göndermiş.

Askerler, Leyla’yı görünce sevinmiş ve demişler:

  • Sultan kızı, seni bulduğumuza çok sevindik. Baban seni çok merak etti. Hemen saraya dönelim.

Leyla, askerlere bakmış ve üzülmüş. Kitapçıya dönerek demiş:

  • Lütfen ona zarar vermeyin. O bana bir iyilik yaptı.

Askerler, Leyla’nın sözlerine şaşırmış ve demişler:

  • Ama hanımefendi, bu adam seni kaçırmaya çalıştı. Onun cezası ölümdür.

Leyla, onlara yalvarmış ve demiş:

  • Hayır, öyle değil. O bana bir kitap verdi. Lütfen onu bırakın.

Askerler, Leyla’nın ısrarına dayanamamış ve kitapçıyı serbest bırakmışlar. Ama ona şöyle uyarıda bulunmuşlar:

  • Sen şanslısın, adam. Sultan kızının merhametine kavuştun. Ama bir daha ona yaklaşırsan, başına geleceklerden biz sorumlu değiliz.

Kitapçı, askerlere teşekkür etmiş ve Leyla’ya bakmış. Leyla da ona bakmış ve gözleri dolmuş. Sonra, askerlerin arasına girmiş ve saraya doğru yola çıkmışlar.

Kitapçı, onun arkasından bakakalmış ve demiş:

  • Leyla… Senin adın Leyla… Benim adım da Kerem… Seni bir daha görebilir miyim?

Ve böylece, Leyla ve Kerem’in masalı başlamış…

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski