Parmak Çocuk Ve Devler

Parmak Çocuk Ve Devler

Parmak Çocuk ve Devler

Parmak çocuk ve devler, Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir terzinin oğlu varmış. Bu çocuk o kadar küçükmüş ki, boyu babasının başparmağından fazla uzamadığından herkes ona Parmak Çocuk dermiş. Parmak Çocuk çok akıllı ve cesurmuş, ama aynı zamanda maceraperestmiş. Bir gün babasına demiş ki:

- Babacığım, ben dünyayı görmek istiyorum. Bana bir kuş tüyü ver de, onunla uçayım.

Babası onu çok sevdiği için isteğini kırmamış ve ona en güzel kuş tüylerinden birini vermiş. Parmak Çocuk tüyü eline almış ve rüzgara bırakmış. Rüzgar onu yükseklere taşımış. Parmak Çocuk çok mutluymuş, gökyüzünde uçarken aşağıda gördüğü şeylere hayran kalmış.

Derken rüzgar onu devler ülkesine getirmiş. Orada çok büyük insanlar yaşıyormuş. Parmak Çocuk onları görünce çok şaşırmış, ama korkmamış. Merakla devlerin yanına inmiş. Devler onu fark etmemiş bile. Parmak Çocuk devlerin yediği yiyecekleri görünce iştahlanmış. Bir devin tabağından bir lokma almak istemiş, ama tabak o kadar büyükmüş ki, Parmak Çocuk tabağın kenarına tırmanmak zorunda kalmış.

Tam tabağın kenarına ulaştığında dev elini uzatmış ve tabaktaki yemeği almış. Parmak Çocuk hemen kaçmaya çalışmış, ama devin eliyle birlikte havaya kalkmış. Dev yemeği ağzına götürürken Parmak Çocuk son anda elinden atlayıp yere düşmüş. Ama devin diğer eliyle onu yakalamış.

- Hey, ne buldum burada? Bir böcek mi? Yoksa bir oyuncak mı? - diye sormuş dev.

Parmak Çocuk çok korkmuş, ama cesaretini toplayıp demiş ki:

- Ben bir insanım, senin gibi. Ama çok küçüğüm. Lütfen beni bırak, sana zararım olmaz.

Dev merhametliymiş, Parmak Çocuk'u bırakmış ve demiş ki:

- Peki, seni bırakayım. Ama bana bir iyilik yapman lazım.

- Ne yapabilirim sana? - diye sormuş Parmak Çocuk.

- Şu ormandaki dev ağacın tepesindeki altın elmaları bana getirir misin? Ben o kadar yükseğe çıkamam da... - diye demiş dev.

Parmak Çocuk kabul etmiş ve kuş tüyüyle ormana uçmuş. Orada dev ağacı görmüş ve hemen tepesine çıkmış. Altın elmalar parlıyormuş güneşte. Parmak Çocuk elmaları tek tek toplayıp devin yanına getirmiş.

Dev çok sevinmiş ve teşekkür etmiş. Sonra demiş ki:

- Sen çok akıllı ve cesursun. Benimle arkadaş olur musun?

Parmak Çocuk razı olmuş ve devle arkadaş olmuş. Dev ona devler ülkesini gezdirmiş ve birlikte çok eğlenmişler.

Parmak Çocuk bir süre sonra babasını özlemiş ve eve dönmek istemiş. Dev onu bırakmak istememiş, ama sonunda ikna olmuş. Ona bir hediye vermiş: Bir altın yüzük. Parmak Çocuk yüzüğü boynuna takmış ve kuş tüyüyle uçmaya başlamış.

Rüzgar onu evine getirmiş. Babası onu görünce çok sevinmiş ve sarılmış. Parmak Çocuk başından geçenleri anlatmış ve altın yüzüğü göstermiş. Babası çok şaşırmış ve gururlanmış.

Parmak Çocuk hep babasının yanında kalmış ve bir daha maceraya çıkmamış. Ama devle arkadaşlığını sürdürmüş. Her yıl bir kez devler ülkesine gidip onu ziyaret etmiş.

Yorum Gönder

Daha yeni Daha eski